GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ TESİSLERİNDE YAPI RUHSATI 2024
Güneş Enerjisi Santrallerinde yapı ruhsatı sorununa daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Günümüzde ise bu sorun yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Artık bu husus mevzuatlarımızda olan değişiklikler neticesinde daha net hale geldi diyebiliriz ama elbette halen bazı sorunların yaşandığı gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Hatta yeni sorunlar da doğdu diyebiliriz. Bu yazımızda gelinen son noktadaki durumu ve bazı sorunları dile getirmeye çalışacağız.
İlk olarak Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne göz attığımızda aşağıdaki yönetmelik hükümleri öne çıkmaktadır.
Yönetmeliğin İkici Bölümünde yer alan Genel İlkeler başlıklı 5. Maddenin 31. Fıkarsı “Güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemlerinin yapı inşaat alan hesabında, fotovoltaik panelleri taşımak amacıyla yapılan çerçeve/konstrüksiyon imalatının dış ölçüleri içinde kalan alanın yatay izdüşümü dikkate alınır.” şeklindedir. Bu hüküm yönetmeliğe 12/5/2023 tarihli 32188 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin Taban Alanı başlıklı 20. Maddesinin 8. Fıkrasında “Güneş panellerinin temel ve kaidesi haricindeki kısımlarının taban alanı hesabına dahil edilmeyeceği” belirtilmiştir.
Yönetmeliğin Kamu alanlarında yapılacak yapılarda ruhsat başlıklı 56. Maddesinin 5. Fıkrasında ise “Kamuya ait alanlarda kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak olan; karayolu, demiryolu, liman, yat limanı ve benzeri ulaşım tesisleri, bunların tamamlayıcı niteliğindeki trafik ve seyir kuleleri, çekek yeri, iskele, açık ve kapalı barınak, tersane, tamir ve bakım istasyonları, tünel, köprü, menfez, baraj, hidroelektrik santrali, rüzgâr ve güneş enerji santrali, sulama ve su taşıma hatları, su dolum tesisleri, arıtma tesisleri, katı atık depolama ve transfer tesisleri ile atık ayrıştırma tesisleri, her tür ve nitelikteki enerji, haberleşme ve iletişim istasyonları ve nakil hatları, doğal gaz ve benzeri boru hatları, silo, dolum istasyonları, rafineri gibi enerji, sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma, iletişim ve diğer altyapı hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan kontrol ve güvenlik üniteleri, trafo, eşanjör, elavatör, konveyör gibi yapılar, bu işleri yapmak üzere geçici olarak kurulan beton ve asfalt santralleri, yapı ruhsatına tabi değildir.” hükmü yer almaktadır. Bu yönetmelik hükmü ile anlaşılan şayet bir kamu kurum ve kuruluşu yine kamuya ait olan bir alanda güneş enerjisi santrali kuracak ise santralin yapı ruhsatından muaf olduğudur.
Ayrıca yukarda yer alan madde hükmünün geçerli hale gelebilmesi için aynı maddenin 6. Fıkrasında belirtilen koşulların da sağlanması gerekiyor ki o koşullar ise “Beşinci fıkradaki yapı ve tesislerin projelerinin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca incelenerek onaylanmış olması, denetime yönelik fenni mesuliyetin üstlenilmiş olması ve inşasına başlanacağının, ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerekir. Bu yapılarda sorumluluk ilgili kamu kurum ve kuruluşunundur.” hükmü ile açıklanmıştır.
Öte yandan yönetmeliğin Yapı ruhsatı gerekmeyen inşai faaliyetler başlıklı 59. Maddesinin 2. fıkrası “Taşıyıcı sistemi etkilememek ve 634 sayılı Kanun uyarınca muvafakat alınmak kaydıyla; binalarda enerji kimlik belgesi sınıfı en az “C” olacak şekilde mesleki yeterlilik sertifikalı uygulayıcılar tarafından yapılacak ısı yalıtımı uygulamaları (Ek ibare:RG-18/8/2022-31927) ilgili dağıtım şirketinden gerekli izinler alınmak şartıyla katı ve sıvı yakıtlı sistemlerden doğalgaz yakıtlı sistemlere dönüşüm uygulamaları ve bağımsız bölümlere tesis edilecek doğalgaz tesisatı ile binanın kendi ihtiyacı için yapılacak güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri ruhsata tabi değildir. Bunlara ait uygulama projelerinin hazırlanması ve fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname ile birlikte ilgili idareye sunulması, binanın projesindeki mimari görünüşlere bağlı kalınması ve idaresinden izin alınması zorunludur. (Ek cümle:RG-31/12/2022-32060) Yapı kayıt belgesi bulunan binaların ihtiyacı için yapılacak güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri de bu fıkra kapsamında değerlendirilir.” şeklindedir. Tabi bu hükümde binanın üstüne yapılacak olan enerji sistemleri ruhsata tabi değil ama binanın kendisinin ruhsatının bulunması zorunlu. Kaldı ki ilgili dağıtım şirketine yapılan çağrı mektubu başvurularında istenilen evraklardan bir tanesi de binanın ruhsatı.
Yukarıdaki hükümler çerçevesinde görüleceği üzere güneş enerjisi santrali inşaatlarında yapı ruhsatı alınmasının zorunlu olduğu açıkça ifade edilmiş öte yandan kamu yararına olacak şekilde kamu kurum ve kuruluşlarına belirli şartlarda muafiyet getirilmiş ve kolaylık sağlanmıştır.
Özel yatırımcı tarafından baktığımızda ise yapı ruhsatından kaçınmanın bir yolunun olmadığı artık açıkça belli. Peki ruhsat aşamasında ödenecek olan bina inşaat harcı? Bundan kaçınmak mümkün mü? Yazımız bundan sonraki kısmında da bu konuya değineceğiz.
Özellikle arazi uygulamalı güneş enerjisi santrallerinde geniş yer kaplayan güneş panelleri sebebiyle ve yukarıda yer alan mevzuat hükümleri doğrultusunda panellerin izdüşüm alanı hesaplandığında tesislerin kurulu gücü arttıkça yapı ruhsatı için ödenen bina inşaat harcı miktarı de doğru oranda artmaktadır. Peki söz konusu bu harçtan muaf kalabilir miyiz? Bu konuyu incelemek için gelin Belediye Gelirleri Kanunu’na bir göz atalım.
Belediye Gelirleri Kanunun Mükerrer Yedinci Bölümünde Bina İnşaat Harcı başlıklı bölümünde İstisnalar yer almaktadır. Burada Ek Madde 2’de “Aşağıdaki bina inşaatları bina inşaat harcından müstesnadır.” Hükmü bulunmakta olup bu hükmün d bendinde “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatınca teşviki karara bağlanmış otel, motel ve benzeri turistik tesisler” ifadesi yer almaktadır. Güneş enerjisi santrallerini bir bina gibi nitelendirerek bu hükümde belirtilen “BİNALAR” kelimesinin kapsamı içine alabilir miyiz sorusunu sorabilirsiniz. Bu sorunu cevabını aynı kanunun sekizinci bölümünde yer alan imar ile ilgili harçlar başlıklı 80. Maddesinde bulabilirsiniz.
Yukarıda belirtilen söz konusu 80. Maddede “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen yapı ve tesisler, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan Harçlardan müstesnadır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm görüleceği üzere imar harçları ile ilgili olmasına rağmen son kısımda Bina İnşaat Harcı dahil denilerek atıfta bulunulmuştur. Ayrıca madde hükmünün en başında ise Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen YAPI ve TESİSLER ifadesi bulunmaktadır ki bu ifade güneş enerjisi santrallerini daha net olarak kapsayıcı bir ifadedir.
Sonuç olarak yukarıda sorduğumuz sorunun cevabına gelirsek ruhsat aşamasında ödenecek olan bina inşaat harcından kaçınmanın yolunun Yatırım Teşvik Belgesi alarak yatırımı gerçekleştirmek olduğunu görüyoruz.
Öte yandan güneş enerjisi santrallerinde yapı alanı hesabında, fotovoltaik panelleri taşımak amacıyla yapılan çerçeve/konstrüksiyon imalatının dış ölçüleri içinde kalan alanın yatay izdüşümü dikkate alınması başa bir süreci ortaya çıkarmıştır. Yapı alanının 200 metrekareyi aşması sebebiyle yapı denetimine tabi olunmuştur. Burada da akıllara şu soru gelmektedir. Zaten proje boyutuna göre Türkiye Elektrik Dağıtım Şirketi (TEİAŞ) ya da ilgili (biz buna X diyelim) Elektrik Dağıtım Şirketinin (X EDAŞ) incelediği ve onayladığı elektrik projeler, Özel Yada Kamu Üniversitelerinin incelediği ve onayladığı statik projeler neden tekrar yapı denetime tabi tutulmakta. Kaldı ki GES projelerinin kabul aşamasında tesislerin projelere, fen ve sanat kurallarına ve mevzuatlara uygun olup olmadığını oluşturulan heyet ile tesisler denetlenerek bir tutanak altına alınmakta ve bu tutanak onaylanarak tesis faaliyete geçmektedir. Yapı denetim firmalarındaki hangi personel işi sadece elektrik üretim tesisleri olan ve bu konuda yıllardır kamu sektöründe en üst düzeyde çalışmış, yüzlerce elektrik üretim tesisinin kabulünü yapmış, yüzlerce proje dosyası incelemiş olan TEDAŞ yada EDAŞ kurumlarımızdan daha yetkili ve tecrübeli olabilir? Ya da madem ki Yapı Denetim firmaları bu konuda yetkili olacak o zaman devletimizin kaynaklarını ve personellerini bu işle neden meşgul etmekteyiz. Tüm proje, mühendislik, denetim ve onay aşamalarını Yapı Denetim firmalarına devredelim tek aşamada kaynaklarımız israf olmadan süreci yönetelim.
Bu konuda bir tutarsızlık olduğu aşikar. Umarız Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu konuda gerekli adımları atarak yatırım ortamının iyileşmesine katkıda bulunur. Mevcut durumda yatırımcı için süreç uzamakta, yapı denetim firmaları gelir elde ederken ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızın bütçesinden bu işler için ödenek ayrılmakta.
Son olarak değinmek istediğimiz konu ise güneş enerjisi santrallerinde ruhsat aşamasında yapı sınıfı olarak hangi sınıfa dahil olduğu sorusudur. Bu konuda belediyeler yapı sınıfı olarak 2C sınıfını belirlemektedir. Bu hususta biz de belediyelerin bu konudaki yaklaşımını doğru bulmaktayız. Zira mevzuatta Güneş Enerjisi Santrali şeklinde bir yapı sınıfı yok ama her yapı sınıfındaki yapıların en alt kısmında “Bu gruptakilere benzer yapılar”. ifadesi bulunmaktadır. 2C grubundaki yapılarda “Sanayi yapıları (Tek katlı, bodrum ve asma katı da olabilen prefabrik beton, betonarme ve çelik yapılar)” hükmü bulunmaktadır. Güneş enerjisi santrali yapılarının da bu gruptaki yapılara benzediği kanaatindeyiz. Bu kanaatimizi Sanayi Sicil Kanunu ile desteklemekteyiz.
Sanayi Sicil Kanununun 1. Maddesi “Bir maddenin vasıf, şekil, hassa veya terkibini makine, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle madenlerin çıkarılıp işlendiği yerler sanayi işletmesi, buralarda yapılan işler sanayi işleri ve buraları işletenler sanayici sayılır.
Devamlı ve seri halinde tamirat yapan müesseselerle elektrik veya sair enerji istihsal eden santraller, gemi inşaatı gibi büyük inşaat yerleri ile bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de bu madde şümulüne girer…” şeklindedir.
Sanayi sicil kanununda yer alan bu hükümden de anlaşılacağı üzere elektrik üretim tesisi olan güneş enerjisi santrali yapılarının sanayi yapısı olduğu açıkça ortadadır. En azından sanayi sicil kanunu değişine kadar. Bu sebeple belediyelerin uygulamış olduğu yapı sınıfının doğru olduğunu düşünüyoruz.
Bilgilerinize,
Saygılarımızla.